Tepe Vurma

 

Ankara’nın ortası, şehrin göbeğinde, şehir tarımı, kentsel tarım ve şehiriçi ekolojik, doğal, organik tarımsal üretim uğraşlarımızda; Şubat 15-20’si gibi başlayan, TURFANDA ÜRÜN sevdamızda hemen hemen mayıs başı veya ortasından bu yana hasattayız, hamdolsun.

 


TEPE VURMA

 

Yaz güzeldir, olduğunca elden geldiğince, imkanlar çerçevesinde hasat olur, bol bol mahsul verir toprak, ne kadar emek o kadar yemektir. Tarlada iz bırakmışsanız ve bir mahsur olmamışsa, doya doya vermiştir. Bir avuç topraktan bir dünya mutluluk gelir, alabilene, anlayana. Ama her güzel şeyde olduğu gibi yazın da bir sonu vardır ve artık o sona doğru yaklaşmış, sona ramak kalmıştır. Yazın sonu sonbahardır ve maalesef İç Anadolu, Bozkır olunca sonbahar çok kısa sürebilir. O yüzden yavaş yavaş sonbahara, kışa hazırlanmak gerekir.

 

Eylül 15’ten sonra Ankara için iklim yüzünü çevirdi mi kıştır maalesef. Bir gecede her şeyi yakıp kavurur soğuk, dondurur ve en sonunda pörsümüş, solmuş bitkiler ve sebze, ürün kalır elde. Kışlıklar hazırlamak gerekir bir taraftan. Salça yapmak, kışlık rendelik, menemenlik domatesleri ayarlamak, soğanı, sarımsağı, patatesi sökmek, kurutmak, bulguru kaynatmak, tarhana vs.yi ayarlamak. Varsa çökelek basmak, peynirleri deriye koymak, sumak, zeytin yada yerinize yörenize göre ne var ne yoksa kışa hazırlamak, ayarlamak gerekir. Ağustosta atın kuyruğu durmalı, biz durmamalıyız bu mevsimde, hepimiz birer karınca olmalıyız ki, kışın çekirge gibi kapı kapı dolaşmayalım. Gerçi artık her şeyin en taze halini her mevsimde bolca bulabiliyoruz ama olsun, mevsimindeki gibi, kendi ürünümüz gibisi olmaz, olmuyor.

 

Malum önümüzde bir ay kadar ya kaldı yada kalmadı sonbahara hatta yüzünü çevirir çevirmez kışa. Ama buna karşın bitkiler, özellikle ikinci üçüncü dikimler öyle hızlı büyüyor ki artık sırıklar, direkler yetmez oldu. Bıraksak çatıya kadar gidecek, hamdolsun. Sonu sonbahar ve kış olunca, uçtaki çiçek ve küçük tanelerin büyüyüp, sebzeye dönüşmesi, olgunlaşması kalan bir ayı geçebileceği için, artık dur demenin zamanı geldi de geçiyor. Dur demeyi nasıl tesis edeceğiz gelin domates, özellikle de sırık domates özelinde kısaca anlatalım:

 

Bitkilerin büyümesini sağlayan tepe sürgünleridir, hepimizin bildiği haliyle. Baştan bu yana bizi takip edenler, yazıları vs.leri okuyanlar bilecektir, biz yan sürgünleri kopardık, alt dalları, yaprakları bazen yarıdan bazen de kökten kırarak, keserek seyrelttik. Hatta meyveleri (sebze tanelerine meyve diye isimlendiriyoruz, sebze deyince bitkinin tamamı anlaşılabiliyor) hasat ettiğimiz göbeğin altı ve üstündeki dal ve yaprakları da kökünden kırarak, keserek budama hep yaptık. Ve böylelikle hem daha iyi meyve büyümesi oldu, hem de bitkiler, toprak güneşi çok daha iyi aldı. Aynı budama işlemlerini üst göbekler içinde yapıyoruz tabi ki, ihmal etmeden…

 

Bitkilerin büyümesini sağlayan tepe sürgünleri koparılırsa, bitki enerjisini büyümeye değil, meyvesini büyütmeye harcar. Domateslerde özellikle tepe sürgünlerin koparılması işlemine TEPE VURMA denir. Yeterli boy ve meyve verimine ulaştığı düşünülen domates fidanlarının en uç, tepe sürgünlerinin olabilgiğince küçük haliyle koparılması uğraşıdır. Tepe sürgünleri koparılarak, domates bitkisinin besleyebileceği yeterli meyve sayısı yanında mevcut meyveleri yeterince beslemesi ve yeterli büyüklüğe ulaştırması, üç aşağı beş yukarı kalan bitki bakım beslemesi aşamasındaki enerjisini boy büyümesine değil meyvelerini büyütmeye, domates tane büyüklüğüne harcaması teşvik edilir. Tepesi, uç sürgünleri koparılan bitkiler biraz stres yapsa da ilk başta, sonradan yan sürgünler ile yeniden tepe oluşturmaya gayret eder. Ara ara koparılan bu yan sürgünler sonrasında meyve büyümeye ve bitki neslini devam ettirme gayesiyle daha çok çiçeğe ve çiçekteki meyvelerin hepsini büyütmeye gayret eder. Tepe sürgünleri olabilğince küçükken koparılmasıyla, büyük yara açıp, iyileştirme ve fungusit sıkıntıları da önlemek amaçlanmaktadır. Bunun yanında koltuk denen yan dallarda sonradan çıkan yan sürgünlerinde alınması, fazla büyümeden koparılması ihmal edilmemelidir. Bu vesileyle, bitkinin istenen boya büyümesi yanında kıt olan enerjisini meyve büyüklüğüne harcaması sağlanmış olur. 

 

Bugünki uğraşlarımızdan birisiydi, yeterli boy ve göbek sayısına ulaşmış domateslerde Tepe Vurma. Daha fazla bilgi, tecrübe için KARA EVLADI takipte kalın. Sağlıcakla, doğayla ve duayla, hoşça dostça kalın…

 

KARA ÇADIRIN KARA EVLADI

KARAyolcu Orman Mühendisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder