Kurtarış Hikayesi

 

AnKARA’nın ortasında, şehrin göbeğinde şehir tarımı, kentsel tarım, şehiriçi permakültür tarımsal üretim halimizle...

 

GÜNÜN KAHRAMANI

 

Ne maceralar hem de neler? AnKARA’nın ortasında, şehrin göbeğinde şehir tarımı, kentsel tarım, şehiriçi permakültür tarımsal üretim halimizle... İkindiye doğru bir bakarız çit tellerinin arasında bir çıtırtı, kıpırtı var. Bir baktık aman ALLAH’ım o da ne? Bizim FİTİFİTİ, geçmeye çalışır gibi kafa ve ön ayakları ilerde, karın ve arka ayakları telin bizim tarafında. Gündüz vakti hayırdır diye düşünerek biraz uzaktan izledim. Ayaklar yere değecek seviyede var yok ama eşelenip duruyor. Biraz daha dikkatli bakınca bir gördüm ki yeri bayağıca eşelenmiş, ayakların geldiği yerler özellikle, belli ki çoktan buyana çabalamış durmuş, yazık hayvancağıza. Yine de emin olmak için biraz daha izledik ama gördük ki sıkışmış ve ne geçebiliyor ne geri çıkabiliyor.

 

Anladık ki olay tehlike, nasıl yapalım derken iki kat eldiven giydik ele, ORMAN MÜHENDİSİ olmanın, mesleğin ve köy yaşamışlığın verdiği rahatlıkla tutmaya, itmeye veya çekmeye bir çalıştık, hayvan şisti, toparlandı yumak oldu tabi, e haliyle adı üstünde, YUMAK KİRPİ. Ve ellere de çivileri batıyor. Baktık olacak gibi değil, aklımıza tahtalar ile desteklemek geldi, ayak altlarına koyup bekledik olmuyor, hayvan hareketler ile yine yapamıyor geçme yada çıkmayı. Belli ki iyice sıkışmış. Tahtalara itip yada itme de fayda etmedi. Olmuyor olmuyor olmuyor. Ne yapacağız diye kara kara düşünmeye başladık hep beraber. KAHRAMAN BABA’yı izlemeye gelen oğluşumuzla. Üstten de hafif çiseler yağmur, zaten gün boyu sürdü, bereketiyle inşALLAH.

 

Başka türlü olacak gibi değil, napalım derken, keseceğiz, başka çaresi yok. Durun hele hemen kesmek derken, hayvanı düşünmeyin, kıyılır mı güzel CANLAR’a, ALLAH’ın bir lütfu olan diğer tüm canlılar gibi güzelim FİTİFİTİ’ye.



 

Çare, kurtuluş yok, telden birini keseceğiz, oğlumdan yan keskiyi getirmesini istedim, o da hemen koşa koşa gitti hemen alet çantasından aldı geldi, hırdavatçıdan bir gün bir işe yarar diyerek aldığımız aletlerden YAN KESKİ, her eve lazım, hatta her evlilikte böylesi malzemeler erkek çeyizi olmalı, Süreyya sultanın fikri bu da, böylesi olaylar oldukça, BENcede öyle, keser, pense, tornavida, matkap vs herkeste olmalı ve hatta böylesi aletleri, ufak tefek onarım, tamir tadilata dair kursları herkese vermeliler veya okullarda böylesi uygulamalı dersler olmalı, en geç lise çağında her erkek bir USTA olmalı, elleri öpülesi ustalar kadar olmasa da...

 

Neyse başladık çit telinin bir tanesinin bir tarafını, başladık kesmeye, ya bizim keski küçük ve güçsüz, ya tel çok sağlam olduğundan bayağıca zaman, hemen hemen yarım saati aldı teli kesmemiz. Bir taraftan da CANLAR’a olan saygımız, tedirginlik ve heyecanımızın verdiği stresle oldukça zorladı bizi ama en sonunda KAHRAMAN olarak, başardık ve kestik telin üst tarafını, şükür. Ve eğdik aşağıya doğru, hayvancaz şişmiş, yumak olmuş haliyle, rahatladı sanki, tabi bizde rahatladık FİTİFİTİ’miz kadar, bir oh çektik.

 

Biraz daha bekledi CANcaz, yerinde acaba halen çıkamıyor mu diyerek tahtalar yardımı ile arka ayakları ve karın tarafı olan yöne çektik hayvanı, hala top, yumak şeklinde ve köşeye çekilip izlemeye başladık hep beraberce, iki kahraman BABA ve OĞUL olarak. Birazdan FİTİFİTİ de kendini güvende, rahat hissetti ki hafiften düzeldi, açıldı, ayağa kalktı. İyice bir gerinip rahatlama hareketleri sonrası, yalana yalana dolanmaya başladı olduğu yerlerde. Ve kurtuluş hikayesi, mutlu son ile bitti. Şükür ALLAH’a, hale, bugünümüze. Herhâlde bir hayırdua almışızdır, belki de geceden bu yana sıkışmış, olmasak ölecek güzelim bir canı kurtarmanın vermiş olduğu huzuru yaşattı bize, sağolsun varolsun... Kedi içinde kapak olsun, aksi iddialar ile bizi ezmeye gayret edenlere. Ve bize de yazmaya bir hikaye daha çıktı, nice güzellikler içinde.

 

Öte yandan, şükür ALLAH’a ki, bize böylesi bir fırsat sundu VE sözde kedisever görünümlülere, bir kedi dedik diye bizleri taşlayıp, günah çıkartanlara da kapak fırsatı doğduğu için. Normalde paylaşım yapmayayım diye düşünmüş, olumlu eleştiriler, destekler ve teşvikler ile sonraki pay.da bizleri destekleyenlerinde oluşu vesilesiyle böylesi bir paylaşım daha yapmış olduk. SON olmaması en büyük arzumuz, şükür ALLAH’a ve her halimize...

 

KARA ÇADIRIN KARA EVLADI

KARAyolcu Orman Mühendisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder