Lilamsı Güzellik

 

Ne çıkacağı nasıl bir şey olacağı hususunda çoğu insanın çok bir fikri olmadığı, dahası KARA PATLICAN diyerek biraz yadırganan haliyle güzellikleri yaşayıp görmeniz gerekir. Meşgale amaçlı, mesai ardından kendi mesaimizde, Ankara’nın ortasında, şehir içi tarımı ve şehir tarımcılığı anlamında permakültür tarımsal üretime katkı gayesiyle küçük bir alanda sebze üretimi olarak patlıcan dersek, çok güzel sonuçlar ortaya çıkıyor.

 

Şehirli çok anlamıyor bu güzellikten. Ancak çim, ne var ne yoksa çiçek ve meyve vermez ağaçlar. Tamam yeşillik olarak bunlarda çok güzel olmazsa, olmaz. Ama zaten oldukça az olan şehiriçi alanları, kamusal alanlarda da yeterince yetiştirilmekte olan bu türler yerine sebze ve meyve türleri ile değerlendirilse çok daha iyi olmaz mı? Şahıs alanları en azından. İnsan bir villa elde etmiş ve yeterince de yeşil alanı var ama ne var ne yoksa çim ve çiçek ekimi ile çoğu yabancı kökenli süs ağacı dikimi yaparak değerlendiriyor. Bu yabancı türler yurtdışı kökenli olmalarından hem çok pahalı hem de yöreye uygun olmayışından bakımı daha zor ve daha masraflı hale geliyor. Hal böyle olunca zor daha da zor oluyor.

 

Sıradan hale gelen bu uygulama yerine çim-çiçek alanları ve süs bitkileri yanında sebzeler ve meyve ağaçları tercih edilse çok daha güzel olur. Ama çoğu şehirli bu bilinçte değil maalesef. Onlarda haklılar, çünkü görmemiş ve bilmiyor. Mesela patlıcan, bildiğimiz KARA PATLICAN. Morumsu lilamsı bir çiçek açar ki, çoğu süs bitkisinde ve çiçekte böyle güzellikte bir çiçek bulamazsınız. Ancak yaşanır. Mor çiçekleri kuruduğunda başka bir güzellik katar bahçeye.

 

Patlıcan bitkisi çiçek sonrasında sebzeye dönmeye başladığında başka bir görsel şölen ortaya çıkar. Bir bakmışsınız, kara kara, böcük böcük bakan gözlerle size göz kırpar, kurumuş çiçek altından meyve olarak. Ve daha sonraları büyüdükçe kara sopamsı kalnca bir karaltı görülür bahçenizdeki patlıcan bitkisinde. Alttaki kapa patlıcanlar büyürken, en üstteki, tepedeki çiçekler hala daha morumsu, lilamsı renkte çiçek vermeye ve orta seviyedeki çiçekler kuruyup, kara kara bakmaya başlar. Hal böyleyken baştan aşağıya bir renk ve görsel cümbüş yaşanır. Bakıp ve görmesini bilene tabi. Dolaysıyla yeşille birlikte, mor, siyah veya cinsine göre kahverengi, sarımsı çizgili vs bir görsel şölen yaşarsınız, tarla yada bahçenizin patlıcanlar olduğu köşesinde…

 

Ve bütün bu güzellik sadece KARA PATLICANdan kaynaklanır. Ve anlattıklarım sadece görsel görsel tarafı. Bir de bunun lezzet boyutu, tencereye, sofraya, tabağa düşmüş hali varki. İnanın hiç sevmem, asla yemem dediğiniz patlıcanı bile seneye 3-5 adet fazla dikelim diyeceksiniz. Hatta patlıcanlı-incir reçeli vardır, denemeyenler ve bilmeyenler için onu da tavsiye ederim. Sadece çeşitlerden bar tanesi böyleyken birde yeşillikleri, salatalığı, domatesi, biberi veya aklınıza gelen diğerlerini düşünün. Her birinde ayrı bir güzellik, ayrı bir coşku olur. Peyder pey diğer güzellikleri de anlatmaya çalışacağım, dilim döndüğünce. Eğer varsa imkanınız, tamamını değilse dahi bir köşesini tarım ürünlerine ayırın, toprağınızın. Sağlıcakla, doğayla ve duayla kalın…

 

KARA ÇADIRIN KARA EVLADI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder