Kışlıklar

 

Karakış kapıya dayandı oldu, sonbaharı önceki yıllara oranla bir nebze etkili ve daha uzun yaşadığımız bu yıl, kuraklık en büyük sıkıntıydı. Sonbahar ile birlikte uğraşlar başka bir evreye döndü, ilk bahar ve yazda olduğu gibi bilinmezlik içerisinde farklı farklı tecrübelerle birlikte sizlerle olmaya devam edeceğiz…

 

KIŞ SEBZELERİ

 

Geç gelmesine ve kurak geçmesine rağmen, bu yıl sonbaharı biraz daha hissedilir ve daha uzun olacak şekilde tabiri caizse doya doya yaşadık. Yaşadık diyorum çünkü İç Anadolu ve Ankara’da artık, sonbahardan çıkıp yavaş yavaş kış formatına girmeye başladık. Artık geceleri sıcaklık, 0 ve eksi değerlere düşmeye başladı, her ne kadar gündüzleri 17-18’leri görsek de, bu aradaki yüksek fark da bitki gelişimini olumsuz etkileyen en büyük unsurlardan…


 

Sonbahar gelmesi ve öncesi diyebileceğimiz Eylül 15-20 sonrasında, söküm yaptığımız yaz sebzelerinin büyük bir kısmına veda ettik ve başka diyarlardan gelen, yaza oranla daha pahalılaşmaya başlayan sebzeleri artık manav, pazar ve marketlerden satın alma yoluyla temin etmeye ve tüketmeye çalışıyoruz. Yazdan kalan, yeşil biber ve patlıcan gibi kendi son mahsullerimiz için de hasadın sonuna geldik. Bir iki haftaya belki daha kısa zamana onları da sökmemiz gerekebilir, havanın durumu en belirleyici olacaktır, bu hususta.

 

Diğer taraftan az bir miktar olarak denediğimiz, lahana, brokoli, karnabahar, ıspanak, havuç gibi kışlık sebzeler kendini göstermeye başladı. Ekim başı gibi tohumdan ekimlerini yapmıştık ve çıkanların neler olduğu ve olacağı seçilmeye başladı, filizlenenler içerisinden. KIŞ SEBZELERİ için yaz bahçesinde olduğu kadar yoğun işçilik gerekmeyecek. Ankara soğuğu ve salyangoz talanı ile mücadele edebilirsek, Aralık ayı içerisinde hafiften tencere kaynatmaya başlarız. Dediğimiz gibi kış çiftçiliğinde işçilik daha az olacak, sulama, yabani ot mücadelesi ile beyaz sinek vs mücadelesi daha az olacaktır. Genel olarak tohumdan ekmek suretiyle uğraşlar içerisinde olduk ama denk gelenler veya daha evvelinde kendi üretimimiz olabilecek fidelerden dikimler yapılması süreci biraz daha hızlandıracaktır ve bitkilerin gelişimleri çok daha iyi ve kolay olacaktır. Fakat naçizane bizim uygulamamız tohumun direk toprağa ekilmesi ile bahçe içerisinde fidelenmiş ve olduğu yerde gelişmeye devam eder oldu. Bu durumda bazen kök doldurmalarımız, bazen ise fidelerden kimilerini başka yerlere şaşırtma yapmak gerekebildi.

 

Kış sebzeleri yanında, yeşil ve baş soğan olması gayesiyle arpacık, göğer yada sıska ekimlerimizi de yaptık. Hem yeşil soğan olarak tüketiyoruz, hem de baharda ekim söküm işlerimizle 3-5’de baş soğanımız olur, ALLAH’ın izniyle. Diğer taraftan nane, reyhan gibi aromatik ürünler için hasada devam ederken, roka, tere gibi yeşillikler içinde yeni ekimler yapmıştık. Yavaş yavaş bunlarda da filizler gözükmekte ve umarım 8-10 güne hasada başlarız. Sofraya, kahvaltıya ve salatalara renk ve tat vermeye başlarlar, inşALLAH.

 

Düştük bir sevdaya hesabı, eğer toprakla haşır neşir büyümüşseniz, toprak sevdası bitmez. Bizimkisi de bu hesap, bir sevdadır gidiyor ve giderken de bizleri sürükleyip götürüyor, kadere olan sadakatimiz, yazana olan sevdamızdandır… Hobi amaçlı başlayıp kendimizce vakit geçirmek yanında, mesai sonrasında meşgale ve boşluklarda emek harcayarak azda olsa ekmek elde etme, üretime ve özellikle de tarımsal üretime destek olma gayesiyle, küçük alanda, şehrin göbeğinde, Ankara’nın ortasında da bu işlerin olabileceğine örnekler anlamında uğraşlarımızdayız. Gayemiz her zaman için, bilgi ve tecrübelerden faydalanmak, bilgi paylaştıkça çoğalır düsturu ile bilgiyi paylaşmak, bilenlerden bildiğini nasiplenmek, yaptıklarımızı eksisi artısıyla ortaya koyarak, benzer uğraş içinde olanlara veya olmayı planlayanlara yol göstermek, iz bırakmaktır.

 

Sizin oralarda durum ve zaman nasıl bilemiyorum ama varsa bir karış toprakta, yoksa balkon veya pencere veya ev önlerinde, saksıda, BİR AVUÇ TOPRAK’ta denemenizi ısrarla tavsiye ederim. Zamanı geçmiş değil hatta son fırsatlar bunlar, deneyin BENce ve belli mi olur BİR AVUÇ MUTLULUK eklenir hayatınıza ve müptelası olursunuz.

 

KARA ÇADIRIN KARA ÇOCUĞU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder