HASATLA
OLANLAR
Hasat
zamanı diyerek başladığımız koşuşturmacalarda, bitki kalıntıları ve yaprak ile
döküntüleri değerlendirmek adına olanlardan ve olmayanlardan devam edelim. Hasat
sonrası söküm zamanı uğraşları içerisindeyiz ve çevredeki büyük ağaçların,
özellikle kışın yaprağını döken türlerin getirdiği kalıntıları değerlendirmek
adına uğraşlar.
BİTKİ KALINTI VE DÖKÜNTÜLERİNİ DEĞERLENDİRMEK
Sonbaharın gelmesi ve söküm zamanı öncesi
ile söküm zamanıyla birlikte, oluşan artıklar, bitki kalıntıları ve yaprak, çer
çöp gibi kalıntıları değerlendirmek gerekir. Böylesi oluşan bitkisel kökenli
artıkları değerlendirmenin en iyi yöntemi KOMPOST Üretiminde kullanmak ve yeşil
gübre oluşumuna katkı sağlayarak, toprağın bitkisel besin değeri içeriğini
yükseltmektir.
Meyve, sebze sapları ile yaprağını döken
ağaçların dökülen yaprak ve bitki kalıntılarını büyükçe bir kap içerisinde yada
bir köşede toprak üzerinde veya hafif çukur açarak toprak içerisinde
biriktirilir. Çoğaldıkça yeni artık, kalıntı ve atıklar oluştukça, bu
birikintinin üzerine yığmak usulü veya 3-5 cm.lik bir tabaka halinde üzeri
toprakla örtülmüş kalıntıların üzerindeki örtü toprağı sıyrılıp, yeni artıklar
iyice sıkıştırıldıktan sonra, yine aynı örtü toprağı ile üzeri örtülür. Üzeri
örtülmüş olan artıkların ayrışması, örtülmemişlere oranla daha hızlı olmaktadır.
Burada ayrışmayı sağlayan en önemli unsur, toprağın içerisinde bulunan
mikroorganizmalar ile toprak solucanıdır. Mantık solucan gübresi oluşturması
yöntemleri ile aynı olmakla birlikte özel türler olan, solucan gübresi
üretiminde kullanılan türler, bitkisel kökenli artığın daha az kısmını kendine
kullanıp, %45-60 gibi bir kısmını gübreye kullanırken, normal doğada bulunan
türler de gübre üretim oranı çok daha düşük ve %20-25 civarındadır. Ama söz
konusu artıkları çöp olarak imha etmeye çalışmak hem daha zahmetli hem de boşa giden
bir kaynak olmasından daha iyi bir durum, söz konusu artıkların kompost
üretiminde kullanılması…
Evsel nitelikli, bitkisel kökenli artık ve
atıklar da yine benzer yöntem kullanılarak, kompost üretimi ve dolaysıyla
bitkisel kökenli gübre üretimine katkı sağlar. Bunu üşenmeden, bıkmadan,
usanmadan bir hayat tarzına dönüştürürseniz, sadece ambalaj atıkları evsel atık
olarak ortaya çıkmaktadır. Birçok ülkede kullanılan yöntemler ile ayrıştırılmış
ambalaj atıkları yakma vs yöntemler kullanılarak elektrik üretimine katkı
sağlanabilmektedir. Ama böylesi uygulamalar, şahıstan çok toplumsal ve kurumlar
düzeyinde uygulamalar olmaktadır.
Kendi konumuza dönersek, sonbaharın
gelmesi ve hasat zamanı sonrasında sökümle birlikte oluşan, yaprak, kök, gövde,
dal gibi bitkisel artıklar, küçük parçalara ayrıştırılarak, belli köşelerde
biriktirilmesi ve toprağın içine gömülerek toprakla karıştırılması ile kompost
oluşumu başlamış olur. Solucan ve diğer faydalı mikroorganizma faaliyetleri
sonrası, çürüme ve ayrışma sağlanır. Zamanla ilgili ortamlarda orman içlerinde
gidenlerin ve toprağa teması olanların hissettiği ve gördüğü, koyu siyah renkli
ufalanmış bitki kalıntılarının oluştuğu gözlemlenecektir. Bu siyahımsı bitki
kalıntıları toprakla karıştırıldığında, toprağın besin değeri artacak, su tutma
kapasitesi yükselecek, havalanması, drenajı bitkisel üretimde istenilen
seviyelerde olacaktır. Zamanla, herhangi bir hayvansal veya suni gübre takviyesi
olmaksızın gözle görülür şekilde, toprağın bitki besleme kapasitesinin
yükseldiği gözlenecektir.
Diğer taraftan bitkisel kökenli bu
ayrışmış humus veya kompost toprakta yağmur sularının birikmesinde, kışın soğuk
ve donlu zamanlarda toprağın belli bir seviyesinin altına ve bitki köklerine
zarar verecek don oluşumunu azaltacak ve verimliliği olumlu etkileyecektir. Toprak
verimliliği yükselecek, maddi girdilerden birisi olan, gübre maliyetleri
oldukça düşecek hatta sıfırlanacak ve girdi azaldıkça kazanç seviyesi ve
karlılık yükselecektir. Söz konusu bitkisel artıklar, artık değil, aksine iyi
değerlendirilebilirse bir kazanç ve verim kapısıdır.
KARA
ÇADIRIN KARA ÇOCUĞU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder