Yapmayı
sevdiğimiz şeyleri, kitap okumak, oturup çay içerek televizyon izlemek, dağları
ya da şehirde sokakları dolaşmak, pencerenin önüne ya da balkona oturup sokağı
izlemek, pir parka ya da yeşil alana gidip öylesine oturup kafa dinlemek gibi
size iyi gelen, sizi mutlu eden iş ve uğraşları yapmaya çalışalım, kendimize
vakit ayıralım.
BİR
AVUÇ MUTLULUK denecek küçük şeyleri, gün içinde veya her gün olamıyorsa da
haftada bir iki kere yapmaya özen göstereli. Bir avuç diyerek geçmeyelim,
küçücük diye düşünmeyelim, basite alarak ihmal etmeyelim. Zaten zor olan hayat
ve daha da zorlaştıran çevremizdekilere inat, birkaç dakikalıkta olsa kendimizi
gülümseten uğraşlar içinde olmak, daha mutlu olmamıza yardımcı olacaktır. Bunları
ihmal edersek gerçekten zor ve sıkıntılı olan hayat da daha somurtkan bir halde
olmaya çok da gerek yok, zannımca.
Ekonomik
zorluklar, geçim sıkıntısı, başkasında olup bizde olamayan şeyler, sahip olmayı
veya olmasını hep istediğimiz fakat olmayan bir sürü mahrumiyete rağmen bu bir
avuç mutluluklar, bir anlıkta olsa bizleri olumsuzluklardan çekip alacaktır. Normalde
yapanlara sözüm yok ama eksik olanlara, yapamayanlara, işten güçten fırsat mı
var diyenlere sözüm. Gelin akşam evde birkaç dakika deneyelim, ailecek oturup
yemek sonrası birlikte çay içelim, geçerken kahvede bir veya birkaç arkadaş ile
bir çay içmeye ya da ailecek çıkarak kafede bir akşam oturması yapıp tatlı bir şeyler
yiyelim ya da başka bir yerde ya da başka bir şeyler yapalım. Tabi önce sağlık diyerek
ve kurallara dikkat ederek…
Çok bir şey değil, şöyle küçücük, bir avuç
bir şey yapalım ve bunları olabildiğince sık sık tekrarlayalım hayatımızda. Haftada
bir iki, hiç değilse ayda 2-3 defa yapmaya çalışalım. Belki de bir avuç, bir
avuç bu mutluluklar, bir bakmışız bir zaman sonra bir DÜNYA MUTLULUK olacak,
getirecek hayatımıza…
KARA
ÇADIRIN KARA EVLADI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder