Şehir Tarımında Olumsuzluklar

ŞEHİRİÇİ TARIMI / TARIMCILIĞI

 

OLUMSUZLUKLAR

 

Sosyal medya veyahut başkaca mecralarda olan paylaşımlara bakınca sanki herkes, bir mutlu, her şey güllük gülistanlık. Ya gerçekte öyle mi? Hiçte değil, hatta tam tersi insanlar, insanoğlu bir mutsuz ki, anlatamam. Hatta daha da ileri bir tezle karşınıza çıkayım istedim yazının başında; o kadar mutsuz, o kadar yalnız ki insanoğlu, bunu örtmek, aradaki farkı kapatmak için, sosyal medya başta olmak üzere yüklendikçe, yükleniyor Ağlayan, üzgün, kırgın, yokluk içinde olan vs vs. hiçbir tane resim görüyor musunuz? Hayır. Tam tersine herkes bir mutlu ki, bir varlık, bolluk içindeyiz ki anlatamam. Halbuki tam tersi, daha da mutsuzlaştırıyor bizleri paylaşımlarımız, insan görüyor bir başkasının paylaşımındaki ortamı, bir de kendi imkanına bakıyor, sanki bir dünya fark, gerçekte ise iki sokak altta, hatta aynı sokakta yaşıyor, ev, gelir vs hemen hemen her şey aynı. Hatta bir bakıyor onun paylaşımına bilmem kaç beğeni, bu beğeniler dahi insanları çok etkiliyor, hem de ne kadar çok… neyse bu konu hakkında çok şey var söyleyecek ama boş verelim, ona da buna da eyvallah diyelim ve biz yolumuza bakalım.

 

Hobi amaçlı şehir tarımı, şehiriçi tarımcılığı olarak çıkıp, tüketirken tükeniyoruza çözümler olsun, Ankara’nın ortasında üretim, tarımsal üretim diyerek yürüdüğümüz ve üretim çorbasında BiZimde tuzumuz olsun dediğimiz bu yolda, her şey güllük gülistanlık, dört dörtlük değil maalesef, olumsuzluklar, olmazlar var, vardı ve ilerleyen zamanlarda da hep olacak. Gelin bunlardan bahsedelim biraz:

 

Malumunuz KORONA, covid-19, Pandemi Süreci diye bir darboğazı yaşadık, yaşamaya da devam ediyoruz. Böylesi bir süreç öncesinde, bizlere böylesi bir lütufta bulunduğu, fırsat verdiği için ALLAH’ıma ne kadar şükretsek azdır. Pandemi Süreci boyunca bir çok normal olan faaliyetimiz kısıtlandı, mesela öyle kafamız estiğinde, zırt pırt bir yerlere gidemez olduk. Ulus, Ostim yada AVM tarzı yerlere olabildiğince gitmemeye, şartları iyice zorlayarak, kıt kanaat eldeki olanlarla idare etmeye çalışıyoruz, zorunlu olarak gittiğimizde de öyle baştan sona dolanarak, hepsine fiyat sorarak hareket etmiyor, eskisinin aksine alacağımız çok hayati şeyleri tek bir noktadan, en az haliyle alıyor ve hemen oralardan uzaklaşmaya gayret ediyoruz. Gerçi millete baktıkça, yaptıklarını, haberleri vs. duydukça acaba biz mi çok abartıyoruz, diye de düşünmeden edemiyor insan. Ama yine de doğru olanı yapmaya uğraştığımız diğer zamanlarda olduğu gibi şimdide bizce doğrusu bu ve elden geldiğince en doğrusunu, düzgün haleyle yapmak hayat felsefemiz. Adımız Hıdır, elimizden gelen de budur.

 

Velhasıl korona’dan dolayı bahçe, tarımsal üretim, hobisel uğraş anlamında ihtiyaç duyduğumuz çok şeyi temin edeceğimiz Ulus, Ostim veya AVM’lerdeki yapı marketlerine çok fazla gidemediğimizden, ihtiyacımız olan bir çok alet edevat, malzeme, zirai ilaç gibi şeyleri almadık, almadan idare etmeye, eksik haliyle, olduğu kadarıyla ve az da olsa internet alışverişi ile desteklemeye çalıştık. Hal böyle olunca, fide temini, gübre-zirai ilaç eksikliği, kenara çit vs gibi eksikler çok oldu. Mesela kiraza sarı yapışkanlar alıp, yaprak zararlısı ve kurtlanmayı önleyici tedbirler yetersiz kalınca, taze yapraklarda başlayan ve sonradan meyveye geçen ve zamanla altındaki sebzelere de musallat olan yaprak sinekleri çok zarar yaptı bize. Kirazın 1/3’ü ziyan oldu, hala yaprakları sıkıntılı ve alttaki özellikle domateste yaprak harita böceği ve meyvelerin bazılarında olan TUTA yada yeşil kurt oluşumunu tetikledi.

 

Bir diğer husus ise alan azlığı yanında GÖLGE SORUNU. … 15.08.2020

Büyük bir kısmının gölgede kalması, özellikle büyük ağaçtan kaynaklı gölge oluşumu, bitkilerin boya gitmesine neden olmaktadır. Bunu engellemek için yaprağını döken ağaçlar henüz yaprağını açma dönemi öncesinde, havaların tam ısınmaması ve soğuk vurması yanında, sulama suyunun açılmasından yaklaşık 1-1,5 ay öncesinde ekim-dikimlerin büyük kısmını gerçekleştirmiştik. Bu erken dikim sayesinde soğuk vurma riski bizi uğraş anlamında biraz tedbir almaya itti ama yine erken dikimin avantajı ile henüz ağaçlar tam anlamıyla yaprak açmadan, dallanma öncesinde sebzeler kök gelişimini büyük oranda tamamlamıştı. Her ne kadar gölge kaynaklı boylanma biraz fazla olmuş, askı ağaçları olarak planladığımızın üzerinde olunca, YATIRMA ve üstten AŞIRMA vs işlemler ile çözümler üretmeye neden olmuştur. Ve gölgeleme yanında, üstteki komşu kirazından gelen meyvelerin kurtlanması zamanla özellikle domateslerde yaprak harita böceği ve az da olsa yeşil kurt oluşumunu artırmış, dolaysıyla bu kısımda meyve gelişimi biraz daha yetersiz kalmıştır. Ama ilk başlarda çiçekte meydana gelen dökmeler her ne kadar bizi ürkütmüş olsa da, korktuğumuz kadar etki yapmamış, sadece biraz tonajda düşüklük yaratmıştır.

….

Devamı gelecek.

KARA ÇADIRIN KARA ÇOCUĞU 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder