ŞEHİR TARIMI / ŞEHİRİÇİ TARIMCILIK
Böylesi
dur durak bilmemenin sonucunda, özellikle şehirde hatta biraz daha ekonomik
özgürlüğü kazandıktan sonraki dönemlerde, BENi tanıyanlar daha iyi bilir, büyük
şehirler sonrasında gaye, amaç, hedef her zaman, olduğunca bir avuç toprakta,
bir avuç mutluluk yaşamak gayesiyle, az da olsa tarımsal üretim ve bir şeyler
ile uğraşıp, ona emek verip, sonrasında bir şeyler ortaya koymanın, üretmenin
hazzını, mutluluğunu yaşamak olmuştur. Son zamanlarda yazlarımda ve
paylaşımlarda sıklıkla dile getirmeye gayret ettiğim, kişi ve toplum olarak
BİZLERin kurtuluşu üretime bağlıdır. Tamam sanayileşmek milli gayemizdir,
1940-50’lerden itibaren gördük ki çok da başarılı olamıyoruz yada
yaptırmıyorlar. Öyleyse bir taraftan sanayileşmek ile uğraşalım, gelişelim,
geliştirelim ama hazır elimizdeki büyük gücü tarımı, tarımsal üretimi de
bırakmayalım. Tabi kuru kuru üretim ile iş bitmiyor, üretirken teknoloji,
makineleşme yanında üretim sonrası ham maddeden, yarı ve ara mamül ürünlere
çevirip, paketleme, kurutma, markalaşma gibi sistemler oluşturup üretim kazancı
harici katma değer kazandırıp, kazan kazan hesabı kazanca kazanç katılması
gerekir. Ve mevcut sistemde en çok mağdur olan üretimin, üreticinin daha az
kazanması sistemine bir çözüm olarak, çıkarlara hizmet eden kooperatifleşme
mantığından ayrılarak, kişiler üzeri bir STK ve teşkilatlanma ile üretici ve
çiftçi kooperatiflerini yaygınlaştırıp, işlevsellik katarak, kazancı tabana
yayıp, gerekirse aracıları azaltan bir sistem de geliştirmek gerekmektedir.
Tarımın
ülkemize ve milletimize verdiği büyük güç, iklim uygunluğu, toprak verimliliği
ile insanların çalışkanlığı birleşince, alın size aşılamaz, erişilemez BİR GÜÇ.
Tabi değerlendirebilene, bu gücün farkında olup, fırsatları değerlendirebilene
büyük bir güç. Şehir tarıma ve şehiriçi tarımsal üretim, meşgale amaçlı
permakültür üretim ile Ankara’nın ortasında olan uğraşlarımızdan bahsederiz,
sosyal medyada olan paylaşımlarımız ve takip edenlerin de bildiği gibi.
Sistem
eleştirisi gibi sorunları bir yana bırakarak biz mevcut konumuzdan devam edelim.
Meşgale amaçlı şehiriçi alanlarda permakültür tarımsal üretim; şehrin ışıltısı
içerisinde kaybolup giden ve ne geriye köye, kırsala dönebilen, ne de şehirde
kalıp şehrin nimetlerinden faydalanamayan, kendi yağıyla kavrulma derdinde, iki
arada bir derede nefes almaya çalışan kırsal kökenli insanlara bir çözüm,
alternatiftir. Bu üretim yöntemi, pencere önüne konan bir saksıda veya balkonun
kullanılmaz bir köşesine kurulan basit bir boru sistemi ile basitçe, ruhu
okşayan tarımsal üretimi hedefler yada hedeflemelidir. Koca koca şehir
binalarının çatılarında dönümlerce alanlarda ÇATI BAHÇESİ yapıp ve
tarımsal-hayvansal üretim yapan Avrupalı aksine, küçücük alanlarda, yandaki bina
inşaatından alınan bir avuç toprakla mutluluk yaşamak, hayaller kurup,
gerçekleri bulmaktır. Çatı bahçesi uygulamaları ile Almanya’nın sanayisi en
yoğun Ren Vestfalya şehrinde, sanayinin ortasında bir yatay sanayi binası
üzerinde, tarımsal ve hayvansal üretim yapan, gezen tavuk çiftliği işletmecisi
hakkında bir belgesel vardı, TRT Belgesel’de. Belki benim gibi belgesel
sevenler denk gelip, severek zevkle izlemiştir, gecenin 1-2’sinde uykusu
kaçanlar. Söz konusu yerde uygun yalıtım alanları oluşturup, tarımsal üretim
yapıp, kıyısında da bir tavuk çiftliği kümesi (kümes dediysen öyle telle
çevrilmiş küçük bir kulübe değil) içerisinde üretim yapan işletmeci, tarımsal
ürün artıkları ile tavukları beslemekte, hem de Almanya gibi soğuk bir ülkede
bunu yapmakta…
Bizim
sitem biraz daha farklı işler, adam ayarlayıp. Çıkarlara hizmet etmezsen
ağzınla kuş tutsan bir anlam ifade etmez, aksine dışlanır, horlanırsın. Çim
ekip, çiçek dikip kenarında oturup, keyf yapmaz ve elaleminki alışveriş,
bizimki hep veriş olduğu gibi, ancak sula sula, karşılığında azcık bir çiçek
açarsa mutlu ol sistemine uymaz, sebze ekerek, burayı bostana çevirdin, daha
çok istiyorsan buralarda olmaz, şöyle şehir dışına bir yere doğru gideceksin,
faydasız kediye bir sürü masraf edip, çiftleşme zamanlarında ki harı gürünü
geçtim, ortalığın her yere pisleyişi, pis kötü kokulu kakaları gömer gömmez her
yere yapışı, hasbel kader plansızca dikilen bir meyvenin ulaşılmaz dallarının
her yere girişi, gölgesi yanında toplanmaz meyvelerin dökülmesi ile altta
meydana getirdiği olumsuzluklar kadar dar bir bakış açısıyla bakıp, birde
üstüne üstlük karşıdakini küçük gören, en eliti, aydını biziz edasıyla takılan
bir yapı ile de karşı karşıya kalmamak mümkün değil. Neyse mantık bu olmuş,
tüketeceksin, ancak tüketeceksin, halbuki tüketirken, tükeniyoruz. Tükettikçe birilerinin
kölesi oluyoruz ve daha çok tüketmeye sevk edilip, üreten hallerimizi unutarak
iyice köleleşiyoruz…13.08.2020
….
Devamı Gelecek.
…
KARA ÇADIRIN KARA ÇOÇUĞU
bu kapsamda sayılabilecek bir projeden de kısaca bahsedelim...
ŞEHİRİÇİ
BOŞLUKLARIN AĞAÇLANDIRMA VE ŞEHİR TARIMI, ŞEHİRİÇİ TARIMSAL ÜRETİM OLARAK
DEĞERLENDİRİLMESİ
ÖRNEK PROJE UYGULAMASI
Adresime yakın bir yeşil alan statüsünde olan ve aktif ağaçlandırılmamış veya atıl alanlardan uygun olanına bu yönlü faydalanma ve örnek proje geliştirme talebim bulunmaktadır. Çok uzak olmaması temennimdir. Geliştirmeyi düşündüğüm proje hakkında kısaca bilgilendirme yapmam gerekirse:
Mülkiyeti vs hariç, tarafıma bedelsiz olarak
tahsis edilecek adresime yürüme mesafesi kadar yakın bir alanda çevresinin
telle çevrilmesi, sulama suyu sağlanması, olabilirse ağaçlandırma anlamında
fidan-fide desteği gibi hs.larında tarafınıza ait olması (eğer mümkünse)
şartıyla, söz konusu alanda, doğum günleri vs özel günlerde küçük gruplar
halinde ağaç dikme şenliği, kreş ve ilkokul çağı çocukların kısa süreli
uygulamalı eğitim yapması gibi organizasyonlara da açık olabilecek bir proje geliştirmek
istiyorum.
Söz konusu projede 2-3 dönüm veya biraz
daha büyük bir alan tahsisi yapılabilir ve telle çevrilmesi, sulama suyu
sağlanması, olabilirse ağaçlandırma anlamında fidan-fide desteği gibi destekler
de sağlanabilirse, sahanın hazırlanması, sürülmesi, çapalanması, gübrelenmesi,
tesfiyesi, fidan dikim işlerinin yapılması, sebze tohumlarının ekimi, fidelerin
dikimi ile bakımı, beslenmesi vs uğraş ve işçiliğin de tarafımca yapılması ve
karşılanması mümkün olacaktır. Bu kapsamda uygun (sizin uygun göreceği ebatlar)
ölçülerde bir SAKLAR AİLESİ BAHÇESİ gibi bir tabela konulmasına izin
verilebilirse çok memnun olurum.
Tahsis edilecek alanın büyüklüğüne göre
(en az 500-600 m², en fazla da 3 dönüm civarında olması isteğimdir)
Agro-forestry, ekolojik tarım, organik tarım, şehiriçi permakültür tarım gibi
uç, konusuna özel, kişisel ve toplumsal bilinçlenme ve eğitim, uygulamalı
eğitim anlamında vatandaşlara, halka hizmet edecek bir fonksiyonel proje olarak
da ek amaçlara hizmet edebilecek projelere dönüştürülebilir, tarafınızca da
uygun görülmesi halinde ilgili kurum-kuruluş, üniversiteler veya TUBİTAK ile
ortaklaşa çalışmalar yapılıp, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması
sağlanabilir.
Söz konusu projenin uygun görülüp gerçekleşmesi halinde alandan elde edilecek tarımsal ürünler, hasat şenliği, sebze toplama eğlenceleri anlamında birey veya gruplar halinde eğlenceli hafta sonları veya grup etkinlikleri anlamında değerlendirilecek olup, etkinliklere katılan kişilerin talep etmesi halinde kendilerine, arta kalanlar ise Belediyenin satış noktalarına veya isteyen diğer vatandaş ve müşterilere satışı tarafımızca yapılacaktır. Hatta tarafınızca uygun görülmesi halinde bahçenin bir kıyısına kurulacak bir bungalov çardak yada yörük çadırı şeklinde küçük dinlence noktasıyla da yaz ve sonbahar dönemi için güzel bir satış ve eğlence noktası sağlanabilecektir.
Söz konusu projenin uygun görülüp, yapılması durumunda tarafıma tahsis edilecek atıl alan değerlendirilmiş olacak, bireysel ve toplumsal eğitim ve bilinçlenme düzeyi yükseltilmiş, halka hizmet edilmiş, şehiriçi tarımsal üretime örnek uygulama geliştirilmiş ve uygulanmış olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder