Göç zamanı

GÖÇME ZAMANI
     Yurt tutar yörük, gelir konar, yaşar bir süre sonrasında zamanı gelmiştir ve göçer başka bir yurda. Göçtür yörüğe yörüklüğü katan, konar göçerden gelir adı, töresidir, yaşam tarzıdır. Yaşam felsefesidir göçüp, konup yeniden göçmek. Yerleşip yurt tutup, bir yere bağlı yaşamaz, yaşayamaz. Demir almak günü gelmişse limandan hesabı, göçme zamanı gelmişse duramaz, dursa zararlı çıkar, hayvanların yiyeceği kalmaz, her yer ekin, bahçe olmuştur, zarar ziyandır ve hayvanlar hastalanır. Velhasıl göç zamanı gelmişse durulmaz yurtda ve hafiften başka yurtlara yol almak gerekir. (24.03.19 yollardayız yine ve tamda yoldayken yol almakla ilgili oldu).
     Hafiften başka yurtlara yol almak, göçmek, yavaş yavaş olur. Eğer mal varsa biraz hız daha da yavaşlar, hele yol biraz uzunsa. Çünkü öyle sürekli yol gidilmez biraz gidilir, giderken hayvanlar otlatılır, biraz dinlendirilir. Hayvanlardan yaşlı, hasta, ayağı kırık vb varsa süre biraz daha yavaş ve yol daha da uzun olur. Çünkü böylesi keçilerin ilerlemesi sürüye yetişmesi zordur. Şimdiki gibi birde yükü traktör vb araçla taşımayıp deve, eşek, at gibi yük hayvanlarıyla taşınıyorsa yol daha bir uzar. 3-4 gün ve üzeri bir mesafedeyse yeni gidilecek yurt bir o kadar uzar gidiş veya geliş. Çünkü sürekli yol gitmek olmaz arada bir mola vermek ve gecelemek gerekir ve gecelemek için özellikle yerleşilir ve bir veya iki gecelik de olsa yol üstü konur, konak geçici yurtlar edinilir. Hele birde hava yağmurlu olur veya fırtına çıkarsa geçici konak yurtlarda bir iki günden fazla kalmak gerekir ve böylesi zamanlarda yolculuk, göç bir haftayı ve daha fazlasını bulabilir...
     Bir yurtdan başka bir yurda, mekan değişikliğinde ferahlık vardır ya, o hesap. Yol alınır yeni yurtlara, yerlere, ovalara, dağlara ve yeni otlaklara ulaşılır. Yeni otlaklarki arkada bırakılan da yenilendi ve gelecek sezonlara hazır edebilsin kendisini, böylece bir sürdürülebilir (hani çok popüler bir kullanım ya, bıraksan herşey kendi kendini sürdürecek ama zavallı insanoğlu, önce yok ediyor sonrada birşeyler yapmaya çalışıyoruz) bir hayat ortaya koyuyor kara çocuklar. Yeni otlaklar, dağlar, su kaynakları ve en muhimide nadasa bırakılmış alanlara, ekenek alanlarından gidilir. Böylece hem insanlara hemde hayvanlara yiyecek bulunur. Keçiler içinde bir gerekliliktir göçmek, vakti geldiğinde tutamazsın hayvanları, göçmez veya geciktirirsen bazı eski hayvanlar, yol bilen iz bilenler, kendileri sürüden ayrılıp veya bir kısmınıda peşine takıp giderler. Eğer vakit gelmişse durmak olmaz, yakışmaz yörüklere. Ağırdan yol almak gerekir yaylaya doğru veya sahile doğru...
     Vakit ne zamandır diyenlere söyleyelim basitçe. Yerleşime yakın veya sahil tarafında konuyor ve yaylaya doğru göçülecekse, sıcağın çökmeye ve bağ bahçenin iyice zarara dönmeye başladığı Nisan ayı ideal zamandır. Veya en geç Mayıs’ta göçmek gerekir. Tabi bu sezon seyil (sahilin yörükçe söylenişi) nadas zamanı ise işler biraz değişir ve güz sonu gelinen yurtdan diğer güze, ekinin ekilmesi zamanı olan Eylül ayına veya en azından yayladaki ekili ekin harmanın hasat zamanı olan Ağustos 15-20’sine kadar oturmak gerekir ve hasat yakını veya sonrası göç zamanıdır. Aynı şekilde yayladan sahile de zaman güz ekinlerin ekildiği ve hafiften ılmık (yeni ekin fikirlerinin çıkmaya başlamış hali) göğerme (yeşil olması) zamanı göç zamanıdır ve buda takriben Ekim sonudur en geç. Tabi çok yayla değil Toroslar'ın çok tepeleri olup karın kışın yolları Ekim başı kapattığı yüksek yaylalar değilse yayla yurdu. Öylesi durumda biraz daha erkene alınır seyile goc zamanı. İki üç günlük göçülecek değilde biraz daha yakın bir yayla ve kışında dayanılacak bir kış yaşanan seviyelerdeki yayla yurdunda kışında kalınıp diğer ekin zamanına kadar süreç geciktirilir seyile göç.
     Bugünlerde böyleyim dostlar hafiften göçmek için içim kıpır kıpır. Yerimde duramıyorum, demir almak günü gelmişse limandan diyip göç katar katar, bu ayrılık bize ölümden beter, geçti dost kervanı eyleme beni diyerekten yaylaya yeni ufuklara yelken açmak ve yeni otlaklar, verimli yurtlara yol almaktır gaye... KARA ÇADIRIN KARA ÇOCUĞU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder