Şehir tarımı, kentsel tarım, şehiriçi tarımsal üretim
uğraşlarımızda, şehrin göbeğinde, AnKARA’nın ortasında kışta olsa, soğukta olsa
mücadeleye devam, olduğunca elden geldiğince...
GAZELE GAZELLER
Kış geldi artık, İç
Anadolu, soğuk, kır bozkırın yüzünde, Ankara şartlarında, tek tük kışlık sebzeleri
saymazsak, son hasatları yaptık ve sezonu kapattık. Hayırlısı toprağı kışlık dinlenmeye
bıraktık ve bizde kış uykusu misali çekildik geri, seyrederiz doğayı, toprağı ve
sıcak memleketlerdeki uğraşları...
Güz sonu ve kış olması
münasebetiyle, yaprkli ağaçlar yapraklarını döktü. Her yer iyice bozkıra döndü.
Bizde söktüğümüz bitki kalıntılarını bahçede toprağın üzerine serdik. Dökülen yapraklar,
gazeller de aynı şekilde, toprak üzerine kapattık, yaydık. Hatta sadece bize gelenleri
değil, site içerisinde dökülmüş ve toplanan çöp olarak atılacak yaprak ve bitki
kalıntılarını da getirdik, yaydık iyice toprağın üzerine. Kapattık her tarafını,
tabi kışlık tohum atıp, sebzelerin olduğu yerler haricini. Serdiğimiz, yaydığımız
yerler o kadar oldu ki, neredeyse toprağın yüzeyi bir karış kadar seviyede yükseldi
ve üzeri gazel kaplı. Zamanla eriyen, çürüyen gazeller, bitki kalıntıları toprak
yüzeyinde bir iki parmak kalınlığında bir tabaka şeklinde kalacak, inşALLAH.
NEDEN sereriz, merak
içinde olanlara hemen izah edelim; İlk amaç bu bitki kalıntıları, çöp değildir,
atılıp, çöp olmasına gönlümüz razı gelmez. Öte yandan toprak kış beklemesi anında,
iç Anadolu koşullarında donar. Ve bu donma
toprak yüzeyine yakın seviyedeki doğal yaşamı olumsuz etkiler. Toprak yüzeyine serilen
bu gazeller, bitki kalıntıları doğada olduğu gibi bir nevi yorgan görevi yapar.
Toprak yüzeyini örten bu yorgan, daha üzerine yağan karla birlikte yüzeyde bir yalıtım
sağlar ve çok aşırı soğuklarda, donmanın derinlere inmesini önler. Ve doğa koşullarında
olduğu gibi, şehrin ortasında da toprak donmadan, toprak içindeki doğal hayat, kışında
faaliyetlerine devam eder. Hal böyle olunca baharda yumuşacık bir toprak, selam
eder bizlere, sizlere...
Toprak yüzeyinin donmasını
önlemesi yanında, yüzeye serilen bu yaprak ve diğer bitki artıkları, çürüyüp, ayrışarak
doğal organik gübre olur. Tabi öncelikle solucanlara bir güzel yemek. Yaza yada
en geç yaz sonuna bu gazeller, iyice ayrışmış halde, kompost olarak bir dünya fiyata
satılan, hatta içeriğinde ne olduğu belli olmayanlara para vermektense, böylesi
çözümleri değerlendirmek daha güzel bir uygulama olsa gerek. Velhasıl güzel biyolojik,
organik gübremize de temel malzeme olacaktır, bu gazeller.
Bir de öte yandan, olumsuz
taraflar da yok değil, hep güllük gülistan değil hayat. Beyaz sineklerden, yaprak
birlerine dek birçok zararlı, böcek, haşere, canlı hayatını kışın uykuda veya yumurtlayıp,
larva halinde geçirir. En güzel yumurta ve larva bırakma yeri ise ağaç gövdesi,
kabuğu yanında bu kurumuş yaprak ve bitki kalıntılarıdır. Hal böyle olunca sadece
kendi bahçemizdeki değil, koca koca ağaçlardan, site içerisinde toplayıp getirdiğimiz
diğer yapraklardan da olan olmayan ne varsa, bütün böcek yumurtası ve larvaları
da getirmiş olduk bahçeye. Tamamen bir böcek yuvasına döndü ortalık velhasıl. Hal
böyleyken, bunun mücadelesini şimdiden yapmazsak, vay bizim halimize. Baharda ne
yapsak çözüm bulamaz, en sonunda böcek istilasına terk ederiz ürünleri...
Bitki kalıntıları ve
yapraklarda yuvalanmış böcek yumurta ve larvalarına karşı, en güzel mekanik çözüm
toprağı belleyerek, yuvaları bozmak, toprak altına gömülüp, yumurta ve larvaların
ölmesine vesile olmaktır. Ama bu sefer yüzeydeki yorgan örtüsü de toprağa karışmış
olur. Gazel ve kalıntıları yakmak diğer bir çözüm gibi dursa da, aslında yakmak
doğru değil, dahası toprak yüzeyindeki organizma ve doğal yaşamı da yakmış oluruz.
Peki o zaman nasıl bir uygulama yapmamız gerekir?
Öncelikle nelerimiz
var, hangi böcekler vardı ve muhtemel yumurta ve larva hangi zararlı böceklere ait,
bunun tespitini iyi yapmak gerekir. Tabi uygulayacağımız yöntem ise her zaman
olduğu gibi, doğal, organik çözümler olmalı. Yoksa ziraatçıdan bir dünya kimyasal
ve böcek ilacı alıp, bahçeye basmak, çok da zor olmasa gerek...
Gelelim gazeller ile toprağın yüzeyine saklanmış zararlı böceklere.
Muhtemelen beyaz sinek yumurtası hınca hınç doludur. Dahası kesin yeşil veya başkaca
kurtçuklar, TUTA yumurta ve larvası gizlenmiştir her yere. Ve tabiki yaprak bitleri
olmazsa olmaz, yeşil, siyah veya başkaca yaprak bitleri kesinlikle vardır yüzeye
serip, yaydığımız bu yaprak ve kalıntılarda. Bunlara yönelik çözümler gereklidir.
Beyaz sinek, yaprak
bitleri veya tuta yumurta ve larvalarına karşı en güzel çözüm yine toprağa ve bitki
kalıntılarına püskürtme şeklinde uygulanacak, arap sabunu, sirke ve ısırgan otu
eriyiği veya şerbeti karışımı olmazsa olmazdır. Buna ilave olarak, beyaz sinek ve
yaprak bitleri için, karışıma ilave olarak
soğan sarımsak şerbeti ve turunçgil kabuğu şerbetinden eklenebilir. Öte yandan yine
ilk karışıma ek olarak, tuta ve kurt, kurtçukların larvaları için tütün suyu eklenebilir.
Söz konusu karışımlar tamamen karıştırarak veya önce ilk karışım, sonra ikinci karışım
olacak şekilde, iki-üç sefer, iki üç gün arayla uygulanırsa doğal, organik çözümler
yerini bulacaktır.
Doğal organik çözümlere ilave olarak, kül, kükürt
karışımından, toprak ve gazellerin yüzeyine serperek, birçok zararlı haşere ve böceklerin
bahçeden uzak durmasına vesile olacak, öte yandan kırmızı örümcek gibi zararlılara
da fayda, çare verecektir ümidi ve dileğiyle. Tüm tarım, çiftçi, bahçe sever ve
az da olsa tarımsal üretim uğraşları sevdalılarına fayda getirmesi, sorunlara sorunsuz
çözümler sunması, bir kulun Allah’a hamd ederken bizleri de yad etmesi, ALLAH razı
olsun demesi, en büyük arzu ve temennimizdir.
Doğayla, duayla hoşça, dostça tarımsever, üretim sevdalısı olarak,
kendi ürettiğini yemek, kendi paranı basmak arzusunda olmamız ve nefes bedende oldukça,
öyle kalmamız arzusuyla...
KARA ÇADIRIN KARA EVLADI
KARAyolcu Orman Mühendisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder