Farklı yöntemler,
besin ve gübre olacak karışımlardan söz edelim, gelin bu sefer de.
FARKLI BESİNLER
Ankara’nın
ortasında, şehrin göbeğinde şehir tarımı, kentsel tarım, şehiriçi permakültür
tarımsal üretim uğraşlarımızda bitki besleme üzerine faaliyet ve çalışmalardan bahsetmek
gerekirse, ilk olarak, kalsiyum kaynağı diyelim.
Kalsiyum bitkiler
tarafından Ca+2 iyonu olarak, kök uçları aracılığıyla alınır. Bütün bitki
dokularına kalsiyum iyonları transpirasyona (terleme) bağlı olarak ksilem
boruları ile taşınır. Kalsiyum yeni gelişen hücre dokularının uç noktalarının
gelişmesinde, köklerin ve çiçeklerin normal oluşumunda etkilidir. Kalsiyum
hücre duvarının arasında bulunur. Hücre duvarının yapı taşıdır.
Kalsiyum bitki
bünyesinde taşınmazdır. Yani daha önceden bitkiye alınmış veya yaprakta bulunan
kalsiyum, meyve ve yeni oluşan yapraklara geçiş yapmaz ve ilk eksiklik
belirtilerini yaprak uçlarının kuruması veya yukarı doğru kıvrılmasıyla gösterir.
Sürgün uçlarında ölme ve ölü dokunun büyümesinin durması, meyve ucunda renk
açılması, ilerleyen dönemde kahverengi-siyah çürüklük (çiçek burnu çürüklüğü) görülür.
Peki buna karşı çözüm
önerileri nelerdir derseniz kendi uygulamamızdan birisi arada denk geldikçe iri
kemikleri, bahçenin değişik yerlerine toprağa koyar, içine gömeriz. Ama bu çözüm
daha uzun vadede işe yarar.
Aynı yöntemin değişik
bir hali ise, taş arasında ezerek kemikleri olabildiğince un haline getirip yine
toprağın değişik yerlerine ve bitki köklerine yakın yerlere serperek, gömerek kısmi
kalsiyum ihtiyacı karşılanabilir. Yine bu un haline getirilmiş kemik tozlarını suya
koyup, belli bir süre demlendikten sonra, bitkiye sulama esnasında arada besleme
şerbetine eklemek de aynı işlevi görür ve daha etkilidir.
Kemik ezmek, un haline
getirilmesi ise oldukça zor bir işlevdir, güzel bir öğütücü gerekir ki, neredeyse
imkansıza yakındır, hele ki bizler gibi şehrin ortasında tarımsal üretim ile uğraşanlara
bu zorluk bir iki kat daha fazladır.
Peki bunu yerine başkaca
çözümler, organik doğal yöntemler nelerdir derseniz, onları da gelecek bir sefere
olduğunca, elden geldiğince, dil döndüğünce anlatalım. Şimdilik kalın sağlıcakla,
duayla, doğayla, hoşça ve dostça....
KARA ÇADIRIN KARA
EVLADI
KARAyolcu Orman
Mühendisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder