Şehir Bahçeleri

 

Şehir tarımı, kentsel tarım, şehiriçi tarımsal üretim olarak deyişlere devam edelim. Hazır pandemik süreçler ve haftasonu kısıtlamaları ile köyü dağı olanların doğaya, doğala ve toprağa biraz daha düştüğü zamanlarda olmanın etkisinden faydalanalım.

 

ŞEHİR BAHÇELERİ

 

Şehir tarımcılığı, şehiriçi tarımı ve kentsel tarımsal üretim, pandemik süreçlerin ve sonrasındaki meydana getirdiği gıda ve tarım ürünleri dar boğazları ve piyasa arz talep denge bozukluğu ve en mühimi fırsatçıların oluşturduğu ekonomik sıkıntıların bir nebze de olsa karşılanmasına yardımcı olacak bir olgudur. Özellikle günümüz şartlarında, kırsaldan kopuşun ve üretimden uzaklaşmanın ortaya koyduğu tüketim toplumunda, üretimsizliğin vermiş olduğu mutsuzluğa bir çözümdür. Diğer taraftan, atıl durumda olan şehiriçi toprak alanlarının değerlendirilmesine ışık tutup, yol gösterirken; ihtiyaçları karşılama yanında kişisel ve dolaysıyla toplumsal mutluluğa, refaha da alternatiftir.

 

Şehir bahçesi yada şehiriçi tarımı, şehirdeki toprak alanlarının değerlendirilmesi olarak iyi bir uygulamadır. Burada kapı önü ve apartman site içerisi boşlukları yanında, yol kavşak kenarları, park bahçe yanları kadar balkonlar, çatılar, ev ve apartman çatıları ile pencere önlerine konacak saksı, yalıtımlı yerlerin taşınır toprak ile taşınabilir veya sabit alanlar oluşturmak usulü ile az veya çok tarımsal üretime katkı sağlamak amaçlanır. Sadece sebze tüketimi olarak bakıldığında yıllık ortalama kişi başı 100 kg civarında olduğu düşünüldüğünde, ihtiyacın hepsi karşılanamıyor olsa da büyük bir kısmının karşılanması zor bir uğraş olmasa gerek. Herkes olmasa da kent nüfusunun yüzde 20’si bunu başarmış olsa, hem toplumsal refah düzeyi yükselmiş olur hem de gıda ve tarımsal piyasa darboğazı diye bir sorun kalmaz. Planlı tarımsal üretim ile ülke ve dünya arz talep dengesi üç aşağı beş yukarı belirlense ve planlama doğrultuda üretim yapılsa, hem üretenler hem de tedarikçiler ve tüketiciler açısından bir sorun kalmaz, herkes kazançlı çıkar. Sadece sistem kurucular yanında kooperatiflere, birliklere ve özellikle üreticilere çok iş düşmekte, birlik beraberliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç vardır.

 

Politik açısını bir kenara bırakıp, bir avuç toprağı olanların, yapabilenlerin, imkanı olanların elini taşın altına koyması, şehir tarımsal üretimi olarak herkes elinden geleni yapmalıdır. Balkon ve bahçe boy saksı ile hazır toprak yanında yandaki inşaat alanından temin edilecek yeteri kadar toprak ile işe başlayalım. Geriye tohum, fide üretimi veya varsa yakındaki fidancı, fideci, çiçekçilerden temin edilecek fideleri temin etmek kalıyor. Biraz da zaman ve emek vermek gerekiyor. Gelin ihmal etmeyelim, önceki yıllarda veya ömrümüz boyunca bugüne dek yapmamış olsak da bu sene deneyelim. Gelin bir tohumdan fide çıkışı, bir fidenin biraz büyümesi, çiçek vermesi veya sebzeye dönmesi o kadar mutlu edecek ki, keşke daha önce başlasaydık diyeceğiz. Ve çocuklarımızda dahil, dalından koparmanın, taze taze yemenin tadına varınca her sene ve her zaman tekrarlayıp, hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelecektir.

 

İklim ve yaşadığımız yere göre değişmekle birlikte yavaş yavaş zamanı gelmekte, ihmal etmeyelim, ilkte olsa bu sene gelin bir deneyelim. Duayla ve doğayla, hoşça ve dostça sağlıcakla kalın...

 

KARA ÇADIRIN KARA EVLADI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder