Soğuk,
karlı kış günleri olduğunda, davarlı günler düşer akla, yazmak, belgelemek
geçer içten. Bilenlere anımsatmak, unutanlara hatırlatmak, bilmeyenlere kara
kuru kavruk hayatlar da varmış dedirtmek gayesiyle…
KÖRPE
HALLER
Soğuk, karlı, buzlu kış günleri, üç aşağı
beş yukarı böylesi zamanlardır. Çocukların okulları ara tatile girmiş, hane
kalabalıklaşmıştır. Yeni doğan bir körpeyi kuytuya alacak, dağdan ağıla, koyağa
taşıyacak canlar olmuştur. Kuzluğun içine inip körpeleri, oğlakları kaldırıp,
dışarıdaki yetişkinlere verecek KARA EVLATlar gelmiştir. En büyük etmen bu olsa
gerek, davarın kuzlama, yavrulama zamanları 15 tatilin olduğu bu günlere denk
getirilmeye çalışılır. Hepsi olmasa da en yoğun yavrulama zamanı. Hayvanların
doğası gereği bir taraftan olsa da üç aşağı beş yukarı planlama yapılır ve teke
katım zamanı ağustos sonu, eylül başıdır. O da aslında okullar açılması öncesine
denk gelir. Artık hayvanlarda süt azalmış, oğlaklar sütten ayrılmış satılacak
oğlakların satımı yapılmış, besiye alınacaklar besi için ayrılmıştır. Çoğu
bunun aksini iddia etse de, diğer taraftan sütün lezzeti artmıştır.
Güzden yapılan ayarlamalar neticesinde çocuklarında
ara tatiline denk gelir, keçilerin yavrulama zamanı. Geceli gündüzlü teyakkuzda
olur yörük haneler. Çünkü KÖRPE haller, emektir, ekmektir, gelirdir, kazançtır.
Her biri gelecek inşa eder. Böylesi bilinçle birlikte, havası soğuk mu soğuk.
Üstünden kar yağar, ortalık buz keser. Her bir doğan can, hayat bulmak için
gayret eder ama en büyük gayret sahiplerden olmalıdır. Çünkü gecenin ortasında,
ağılda yada ahırda doğan bir körpeyi, annesi kurulayamayıp, emziremezse ve hava
gecenin soğuğunda ise 10-15 dk sonrası can gider, emek, ekmek gider. Ya da
dağlarda otlarken karların üstüne yavrulayan, tecrübesiz bir çebiç yavrusu, çok
yaşayamaz. Hal böyleyken geceli gündüzlü yoğun bir dönemdir. Hani kayak
pistlerine kayak yapmaya, kış tatiline giden hane kuzularının özentisi yoktur,
yörük çocuklarında, kara karşı. Oyun vs eğlence kısmını bir kenara bırakıp,
yaza su, ekine harmana bereket kısmı olmasa, kar zorluktur, meşakkattir,
eziyettir.
Böylesi körpe hal içinde geçer Kara
Evlatların 15, ara tatilleri. Kah sabah kuzluğa inip körpe ve oğlakları verir
dışarı, kah gece ağılda sırtı hayvan gübreli, sadırlı körpe temizler, kah
dağdan iki koltuğunun altına iki, üç tane körpe alıp, o yamaç senin, bu yamaç
benim derdindedir. Dağlarda doğmuş kalmış keçileri, yavruları ile birlikte tilki
vs yemeden bulmak gayesiyle tepeden tepeye, çalı diplerinden, kaya kovuklarına
koşuşturmadır. Doğum yapamamış bir keçiye yardım etmek, annesinin memesini ağzına
alıp emememiş bir cana destek olmak, soğukta sırtındaki ağanağını kurulayamayınca
donmaklı olan bir canı kurtarmaktır, diğer taraftan. Mutluluktur, doğayla iç
içe olup, keçilerden ilk çıkan sapsarı ağız sütüyle beslenmek, ilk yoğurdu, senenin
ilk tereyağını doya doya yemektir ara tatiller. Ve diğer taraftan kalabalığa
alıştırıp, yalnız bırakmanın, koyup gitmenin adıdır.
Bir gün fırsatınız olursa, bir veya birkaç
keçi hatta oğlak alıp, büyümesini, keçi olup, yavrulamasını, körpenin anneyi
ilk emmesini, o yavruların ortalıkta koşturmasını, güneşli günlerde
tingişmesini mutlaka tecrübe edin. Hele sapsarı ağız sütünü, çökeleğimsi kıvama
getirmeden güzelce pişirip, tadına, lezzetine doya doya yiyin. Sağlıcakla, duayla
ve doğayla kalın…
KARA
ÇADIRIN KARA EVLADI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder