Batıkent

 

Şehrin ortasında, kalabalıklardan, yüksek yüksek apartmanlarda, sadece ev, daire içlerinde değil, caddelerde, sokaklarda da kendini dört duvar arasında hissedenlerin şehirden uzaklaşmadan rahat, huzurlu, mutlu hissedeceği Ankara gettosu…

 

BATIKENT

 

Kalabalık, insan kaynıyor, işlek bir caddede durup gelip geçenleri izleyen yaşlı bir amcanın “bu kadar insan nereye gidiyor” dediği yerlerden, trafik gürültüsü, insan selinden en azından akşamları kurtulayım diyenlerin buluşma noktası Batıkent, Ankara’nın Yenimahalle İlçesine bağlı merkeze 15-20 km mesafede bulunan güzel şirin semti. Evden çıkınca toprağa basmalıyım, bir köpek, birkaç kedi besleyebilmeliyim, her zaman piknik alanlarına nasıl gideyim, kafam esince mangal yapıp, hafif bir müzik eşliğinde keyfimi sürmeliyim. Bıktım şu şehrin koşuşturmacasından, en azından akşamları huzur, sessizlik içerisinde bir yerde yaşamalıyım. Sabah kalktığımda, evimin önündeki ya da yandaki parkta bulunan ağaçlardan kuş sesleri ile karganın kahvaltı saati ne zaman bilmeliyim. Gibi bir bakış açısı ile hayata bakıyorsanız sizin için Ankara’da önerebileceğimiz en güzel yer Batıkent’tir. Gelin komşu olalım…

 

Benzeri yer ve mekanları Gölbaşı yada Bağlıca gibi semtlerde bulabilir olsanız da Batıkent, ulaşım imkanları, kendi içinde yerleşmiş ve merkezileşmiş yapısıyla tüm arzu ve isteklerinize fazlasıyla cevap verecek en güzel yeri Ankara’nın. İnsanın yaşadığı yerde bir avuç toprağı olmalı, ektiğinde bir meyve ağacı, sebze yaptığında yazları kendini idare edecek, domates, salatalık, yeşillik vb ihtiyaçları karşılayabilmelidir. Böylesi bir bakış açısına sahipseniz hayatınız boyunca, size de en uygun yer BATIKENT’tir. Hemen arka taraftaki parkta rahatça oturabilmeli, yürüyüş yolunda fırsat buldukça yürüyüp spor yapabilmeli ya da yeşil alanın köşesindeki halı saha ile basketbol sahasında çocuklar bolca enerjisini atabilmeli diyorsanız, haydi Batıkent’e. Bu nasıl doğadan kopuk bir şehir hayatı, insandan başka bir canlı görmüyorum, bir köpeği olmalı insanın, evinin önünde havlayacak. Kuş cıvıltısı duyacak. Toprak görmeyen şehir çocukları aksine, dalından domates koparabilecek ve ektiği patatesi sökerken toprağın içinde oluşan patates yumrularını bulmanın heyecanı saracak şehir çocuklarını. Böcek böcek diye çığıran diğerlerinin aksine eline terliği alıp duvardaki örümceğe patlatabilecek, hatta ah yazık, onunda yaşama hakkı var diyerek, her görüşünde irkilmeden takip edip, sinek yakalayışını bir belgesel çekim ekibi edasıyla izleyecek çocuklarımız, hem de şehrin ortasında yaşarlarken diyorsanız, sizde Batıkentli olmalısınız.

 


Bir tutam yeşillik olsun, koparıp gelip, kahvaltı yada salataya renk ve tat katsın, tohumdan yetişip, büyümesini izler, büyüyünce de afiyetle yeriz diyorsanız, Batıkent’li olmalısınız Ankara’da. Caddeler ferah, binalar içiçe ve dipdibe değil, balkona çıkınca karşı binayla aynı masayı paylaşmaz, yeşil alanları ve düzgün, güzel planlaması ile yaşanılacak bir banliyö yada getto. Tabi severlerine...


KARA ÇADIRIN KARA EVLADI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder