Çeleren Çelerene

 DAVARLI GÜNLER

 

Karlı günler, güneşli günler, sıcak-soğuk günler vs olarak anlatılır ya, BENde davarlı günler diye başlayayım istedim bu yazı dizisine…

 

 

ÇELEREN ÇELERENE

 

Sene 2000’li yılların, milenyumun başı, ben diyeyim 2001 siz deyin 2002. Bir yaz dönemi, haziran sonu yada temmuz başı gibi zamanlar. Karakız Mezarı tarafındayız. Davar salanı, kışı oralarda geçirmişiz, inin karşısındaki kış yurdunda. Yaza da başka bir yurda göçmeyip, kış yurdunun hemen altındaki PYİNARIN DİBİ’ndeki yaz yurduna taşıyıvermişiz. Öyle bir bereketli sene ki, öyle böyle değil maşALLAH.

 

Davar oğlak besili gibi, tüyleri dümdüz, ıldır ıldır eder haldeler. Genelde kış yurdundan başkaca bir yaz yurduna göçüm olur. Öyle yapıldığı zamanlar, bereket daha iyi olur, davar oğlak yeni yerde daha huzurlu, koyak daha temiz olur. Ama bu sene böyle olsun denilmiş ve ara ara bazı senelerde öyle yaparız. O sene de öyle olsun dediğimiz, kışlık ağıl ile yazlık ağılın aynı olduğu, kışın arkaca yatan davar yazın biraz daha tepelere doğru olan yerlerde, ağıla katılmaksızın sele serpe yatıp, dinlenip dururlar. Ve çevrede bir zarar-sakat, nohut, ekin vs yoksa genelde bizim davar böyle olur ve keyfi yettiğinde kalkar, yayılmaya gider ve rahmetli BABAm da hiç ayh, kiş demez, onlarla birlikte gider, gezdirir, dolaştırıp, güdüp gelir. Komşular davarı ikindi saat 4:30-5:00’e kadar, ağılda yatırırlarken, bizimki daha saat 3 3:30 gibi çıkar ve güdülmeye gidilir. Hatta öyle ki, öğlen saatinde sağım sonrası, oğlakların da kuzluktan salınması ve davar oğlağın emişmesi, emiştirilmesi dahi davar oğlak, çadırın, yurdun yakın yerlerinde dolaşarak, keyflerinin yettiği yerde yatıp, yettiği yerde yayılır şekilde olur. Sonraki 1-2 saatte davar koyağa toplanır, davar oğlak birbirinden ayrılır, oğlak kuzluğuna katılır, davarda ağzı açık vaziyette ağılında, koyakta yatar, dururlar.

 

Yine böylesi yaz günlerindeyiz. Her şey normal rütininde giderken, davarda bir hastalık başladı. Aman ALLAH’ım, öyle böyle değil. Bir şeyden zehirlendi mi, şu mu oldu, bu mu oldu derken, günlük ölen 3-5 tane var. Hiçbir şey yokken bir bakarız, bir beğrilti, noldu filan derken bir varırız yanına, can çekişir vaziyette, 3-5 dk. çabalar, sızlanır, bağırır derken ölür. Kessen hangi birini keseceksin. En işlek bir yerde, çok satış yapar bir kasap olsa o kadar eti ne yapsın. Günlük 3-5 derken, giden gidene. BAYTAR bul gel, çağır gelsin, baksın, aşılasın derken 3-5 gün daha geçti. Aşıladı aşının etkisi görüldü, fayda etti etmedi derken 3-5 gün daha geçti. Ama hala devam ediyor günlük 3-5 belki daha fazla ölen keçi var.

 

ÇELERME deniyormuş, dışarlarda yediği otların etkisiyle, hayvanın vücudu kendi kendini zehirliyormuş. Çok besili hayvanlarda, yaz sıcağıyla birlikte olurmuş öylesi ölümler. Neyseki aşısı varmış ve fayda etti. Etti etmesine ama koca koca keçiler, kocaman iki teke, giden satıma gelmiş oğlaklar şunlar bunlar derken 30-40 kadar davar gitti bizim, CANLAR gitti canlar. Çeleren çelerene, giden gidene, hem de ne canlar. Sonraki zamanlarda hep yaptırır olduk ÇELERME AŞISI’nı. Sonra sonra parazit aşısı çıktı, yaptırınca, bit pire, kene vs hiçbir parazit olmaz oldu 3-5 ay oğlakta, davarda. Evvelinde ne olurdu, keçilerin boynuzlarının dibi dolardı çeğeyle, tek tek koparacağım, taşın üzerinde öldüreceğim diye uğraş dur. Sonra 1-2 aya bir, pire tozu olurdu, hayvanları yakala tek tek, sırtına, kıllarının arasına PİRE TOZU’ndan atacağım diye uğraşta uğraş. Hey gidi günler hey…

 

Şimdilerde korona vaka sayıları, ölenler, vefat edenler açıklanıp duruyor ya, eşdeğeri değil tabi de o günler aklıma geldi. Ve sizlerle paylaşayım istedim… Şöyle güzelce bir aşısı, ilacı bulunsa da def olup gitse bu KORONA, COVİD-19 illeti başımızdan. Biz de rahata, huzura ersek artık.

 

Tedbirli olalım, maske, mesafe, temizlik uyarılara, tedbirlere uyalım. Daha fazla can kaybı olmasın. Kalın sağlıcakla…

 

KARA ÇADIRIN KARA ÇOCUĞU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder