Ankara’nın ortasında, şehrin göbeğinde,
şehir tarımı, kentsel tarım, şehiriçi permakültür tarımsal üretim olarak uğraşlarımıza,
hayat mücadelemize devam ederiz. Hem meşgale olsun, hem tüketim toplumu olarak tüketirken
tükeniyoruza çare üretime destek olsun, hem toprakla, doğayla haşır neşir olma
adına vakit geçirelim, heftiklemece diyerek sabahın erkeninde başlar
koşturmacamız, mesai öncesinde veya mesai sonrasında devam eder ve akşam
karanlığı ile son bulur. Bazı zamanlarda gece karanlığında da elde fener devam
eder. Böylelikle kendimize bir uğraş olur, hep tüketmenin aksine, üreterek,
tohumdan fideye, fide veya fideden mahsule giden bu ince uzun, meşakkat dolu yolda,
ruhen, fiziken, manen oluşan havadan teneffüs eder ve ortaya bir şeyler üretmek
ve koymanın vermiş olduğu mutluluğa bir de sofraya lezzet, bereket, tat ve renk
geldi ve gelecek nesillere de bu kültürü uygulamalı, örnekli olarak aktarmanın
mutluluğunu, hazzını yaşarız. Şükür ALLAH’a, halimize ve bugünümüze…
BUDAMA
DOLAMA
Sabah erkenden mesai öncesi veya akşam
mesai sonrası meşgale amaçlı bahçe uğraşlarımızda özellikle domateste, yanında salatalık,
biber, patlıcan gibi diğer sebzelerde; vakit budama, dolama zamanı. Daha önceki
anlatımlarımızda ilk dalları ve alttan iki üç yaprak ile ilk göbek altı hariç
oraya kadar olan yan dalları almış. En alttan 3-4 yaprak seviyesinden düğüm yaparak
veya ipin boynuna ilmek atarak, bitki gövdesine bağladığımız iple, önceden dikey
ve yatay olarak ayarladığımız sırıklara asmak usulü ile BAĞLAMA yapmıştık.
Her çiçek demetinin olduğu seviyeye göbek
demekteyiz ve 3-4.üncü göbeklerin çiçeklendiği seviyelerdeyiz bu günlerde,
hamdolsun. Bugünlerde uğraşımız olan BUDAMA-DOLAMA işlerinde, ilk göbeğin hemen
altındaki yan sürgünden eğer çatal almak istediysek, o sürgünü koparmamıştık.
Bu sürgünde oluşan çiçek demeti, göbek altı bir dal kalacak şekilde göbek altı
dalları, gövdeye yakın olacak şekilde fakat gövdeye zarar vermeden
kopartıyoruz. Ana gövde ile yan gövdeleri olabildiğince birbirine yaklaştırarak
ve çiçek demetlerine, gövdeye, dal ve yapraklara zarar vermeyecek şekilde ipin
geliş yönüne göre, soldan sağa doğru sararak, ipi bitkiye doluyoruz. Ve bir-iki
üst göbeğe kadar sarmayı devam ettiriyoruz. Çatal arasında, gövde ile ip
arasına yaprakların, göbeklerin sıkışmaması, sarım işleminin çok sıkı olacak
şekilde olmaması, bitkinin gövde, dal ve yapraklarında bulunan tüysü yapıya
olabildiğince zarar verilmemesi gibi hususlara, DOLAMA esnasında dikkat etmek
çok önemlidir.
Ayrıca ilk göbek altı dolamaya denk gelmeyen,
göbek altı ve üstü dallar hariç boş dalları alma işlemi de önemlidir ve bu
işleme BUDAMA denir. Bu boş dalların bitki gövdesine yakın, yine gövdeye ve
kabuğa zarar vermeden koparılması gerekmektedir. Yine ilk göbek ile ikinci,
üçüncü göbek arasında, göbek altı ve üstü dallar hariç ara dalların, genelde
bir veya iki tanedir, alınması, budanması gerekir.
Yapılan budama işlemi ile bitkinin daha
iyi güneş alması, çiçek gelişimi ile sonrasında meyve gelişiminin iyi olması, kök
seviyesinde bulunan toprağın güneş ve hava alması, hasat aşamasında işçiliğin
kolaylaşması, güneş alarak, meyvelerin daha iyi olgunlaşması gibi kolaylık ve
iyiliği sağlanmış olur.
Anlatılan budama, dolama işlemi domates
özelinde uygulamalı olarak anlatılmış olup, sırık şeklinde olması istenen tüm
domateslerde ve biber, salatalık, patlıcan gibi diğer boya giden ve gitmesi
istenen sebze bitkilerinde de uygulanabilir. Bol bereketli ürünler, doğayla,
duayla, hoşça, dostça ve sağlık içinde kalın. Başka uğraşlarda görüşmek
dileğiyle…
KARA
ÇADIRIN KARA EVLADI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder